TCMB Faiz Kararını Sabit Tutuyor: Ekonomik Görünüm ve Enflasyon Beklentileri

0

TCMB Faiz Kararını Sabit Tutuyor

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Temmuz ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, piyasa beklentilerine paralel olarak faizi %50 seviyesinde sabit bıraktı. Bu karar sonrasında Citi analistleri, Türkiye’nin ekonomik görünümüne dair önemli değerlendirmelerini paylaştı. Citi araştırma raporunda, TCMB’nin para politikasının, görece kontrol dışındaki unsurlara bağlı olarak Temmuz ayında aylık enflasyonun geçici olarak yükseleceğini öngördüğünü belirtti. Ayrıca PPK, kredi ve mevduat piyasalarında beklenmedik gelişmeler yaşanması durumunda parasal aktarım mekanizmasını desteklemek amacıyla ilave makro ihtiyati tedbirler alma niyetini yineledi.

Ağustos Enflasyon Raporu ve Gelecek Beklentileri

Ağustos Enflasyon Raporu ve Gelecek Beklentileri

Citi analistleri, 8 Ağustos’ta açıklanacak yeni Enflasyon Raporu’nun para politikasının geleceği açısından oldukça kritik bilgiler sunabileceğini düşünüyor. Analistler, TCMB’nin faiz oranlarını 3. çeyrek sonuna kadar sabit tutmasının muhtemel olduğunu ve para biriminin performansı ile rezerv gelişimlerinin, para politikasının şekillenmesinde belirleyici rol oynayacağını vurguluyor. TCMB’nin son tahminleri, 2023 yılı için %38 olarak öngörülen enflasyonun, 2025 yılı sonunda %14’e gerileyeceğini gösteriyor. Citi raporunda, 12 ay sonrası için sektörel enflasyon beklentilerine bakıldığında, TCMB’nin öngördüğünden daha yavaş bir dezenflasyon sürecinin yaşanabileceği üzerinde duruluyor.

Enflasyon Dinamikleri ve Temkinli Beklentiler

Enflasyon Dinamikleri ve Temkinli Beklentiler

Citi analistleri, fiyat dinamiklerindeki bozulmanın kalıcı yapısını göz önünde bulundurarak enflasyondaki düşüş sürecine ilişkin temkinli bir duruş sergiliyor. Bu bağlamda, Temmuz ayı enflasyonunun önümüzdeki zorlu süreci göstermesi açısından önemli bir referans noktası olacağı düşünülüyor. Perakende elektrik fiyatlarındaki %38’lik artışın, Temmuz ayı enflasyonunu yaklaşık 0,7 puan artırmasını bekleyen Citi analistleri, gıda ve benzin pompa fiyatlarındaki artışlarla birlikte Temmuz ayı enflasyonunun aylık bazda %4’e kadar yükselebileceğini öngörüyor. Rapor ayrıca, ticarete konu olan ve olmayan fiyatlar arasındaki ayrışmanın da endişe verici olduğunu ifade ediyor.

İlginizi Çekebilir;  Yatırım Piyasalarında Haftalık Değerlendirme

Citi’nin Yıl Sonu Enflasyon Tahminleri

Citi’nin Yıl Sonu Enflasyon Tahminleri

TCMB’nin büyük ölçüde döviz kuruna dayalı enflasyonla mücadele stratejisinin, hizmet fiyatlarının döviz kuru disiplinine tepki vermemesi durumunda (çünkü hizmetler uluslararası rekabete maruz kalmıyor) daha az etkili olabileceği değerlendiriliyor. Bu karmaşık arka planda, Citi yıllık enflasyonun 2024 yılının geri kalanında güçlü baz etkisiyle düşüş göstermesini ve yıl sonunda yaklaşık %45 seviyelerine inmesini bekliyor. TCMB’nin Net Yabancı Varlık (NFA) pozisyonundaki önemli iyileşme, yatırımcı duyarlılığını destekleyen olumlu bir işaret olarak görülüyor. Ancak, banka zorlu bir makroekonomik ortam ve likidite koşullarında karmaşık bir dezenflasyon süreciyle karşı karşıya kalmaya devam ediyor.

Ekonomik Yavaşlama Beklentileri

Citi analistleri, son verileri değerlendirirken, 2. çeyrek büyüme oranının ekonomik faaliyetlerde ılımlı bir daralma göstereceği öngörüsünde bulunuyor. Ayrıca, finansal koşullardaki sıkılaşma, özel tüketimdeki normalleşme ve ihracattaki zayıflama gibi faktörler nedeniyle ekonomik faaliyetlerde öngörülen yavaşlamanın 3. çeyrekte daha belirgin hale gelmesi bekleniyor. Analistler, ekonomik faaliyette beklenenden daha derin bir yavaşlama olursa erken bir gevşeme riskinin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguluyor. Bununla birlikte, Türkiye’deki ekonomik faaliyetlerde öngörülen yavaşlamanın, muhtemelen vergi gelirlerini azaltacağı ve kamu harcamalarının katı yapısının, politika yapıcılarının önemli harcama kesintileri yapmasını zorlaştıracağı öngörülüyor.

Politika Çabaları ve Dengesizlikler

Politika Çabaları ve Dengesizlikler

Citi araştırmacıları, gelir cephesindeki son politika çabalarını cesaret verici bulsalar da, Türkiye’nin dış ve iç dengesizliklerinin ele alınmasının yalnızca vergi artışlarına güvenmekle kalmayıp, aynı zamanda kapsamlı ve ayrıntılı bir mali konsolidasyon paketine ihtiyaç duyduğunu savunuyor. Bu bağlamda, önceden yüklemeli ve güvenilir bir mali konsolidasyonun gerekliliği vurgulanıyor.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.